Groot

 Peridermis. Ölü epidermis. 

Bir zamanlar odun borusuydu güzel ve genç ağacın. Yaşını belli eden halkalarıydı aynı zamanda. Ağaç yaşadı. Yaşadıkça yeni halkara sahip oldu. Yenileri geldikçe eskileri dışa kaydı. Kaydı, kaydı, kaydı.. yeniler yenileri çağırdı ve eskiler dışarı kaydı. En dışa gelince ve kayacak yer kalmayınca durdu. Durdu ve kurudu yavaşça. Peşi sıra gelen diğer yaşlılarla birleşti ölmüş kabuğu. Peridermis dediler adına. Dokunmak bile istemedi çoğu insan. 

Fikirler, çürümüş düşünceler.

Yüklediler çocukların beynine temelsiz yargıları. Altı boş, toprağı kaygan, fay hattı sessiz... Şimdilik. Onlar yüklediler, çocuk büyüdü. Okudu, izledi, dinledi, öğrendi, düşündü, sorguladı, düşündü, sorguladı, düşündü.. temel su almaya başladı. Kaygan toprak çamurlaştı. Fay hattı uyanmıştı. Eskiyen fikirler dışarı doğru kaydı yavaşça. Yeni fikirler geldikçe eskiler kaydı. Kaydı kaydı, kaydı... En dışa gelince durdu çünkü kayacak yer yoktu. Sel, deprem, erozyon! Zihnin dönüşümü. Çürüyen tüm fikirler, temelden yıkılan tüm boş düşünceler, selle birlikte kaybolan soyut tasavvurlar.. Değişti, dediler, artık eskisi gibi değil. 

Değişti çünkü değişmeyen tek şey değişimdir. Hayat akar. İnsan büyür. Evren genişler. Beyin düşünür. Soru sormak bir yıkım yaratır, cevabın çünküsü yoksa eğer. Çünküsüzlüklere hapsolmuş zihinlerin aydınlanması... Düşünce akar, düşünce büyür, düşünce genişler.... Ve sağlam bir temelle kendini yeniden inşaa eder. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Gibi

Kokuşmuş Mürekkep

Fetüse Dönüş