Kayıtlar

Nisan, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KAYIP

Kayıp çok şey. Çok… Belli değil yoklukları. Ama hissedince çok derin, dibine doğru yuvarlandığın ve yuvarlandığın ve yuvarlandığın… Tepetaklak. Kaybolmuşçasına, kaybolanlar arasında. Düşerek, eriyerek, parçalanarak.. Tek değilsin. Ama yalnızsın. Haykırmak istediklerinde dolu yüreğin ama boş ellerin. Öncesiz ve sonrasız kalakalmış, yıpranmış zamansızlığın aylaklığında. Hayallerin dökülmüş gözlerinden, birer damla tuzlu su kıvamında bataklığı seyreltiyor. Yaralamış toprak yollar tenini. Pas tadında izler kalıyor senden geriye, dönüp bakmıyorsun asla. Bakamazsın. Bir düşüşü daha kaldıramaz ruhun. Boş bu kayboluşun yolları, engebeli. Öyle bir bozuyor ki dengeni.. dengesizlik normal geliyor artık. Kıpırtısızlık hali yok. Uyku? Bir başka nilüfere besin olmuş bile. Düşmeye devam, dibini sıyırana dek. Düşünmeye devam, delirene dek. Düşerken düşünmek ve düşünürken düşmek, ufak çaplı astral seyahat boyutunda. Kayıplarda gerçekler, geçmiş ve gelecek. Şimdinin sonsuz ve yakalanamayan an’ı