DETERMİNİZM YORGUNU GEIST
Rüzgar; üşüyen için serindir, üşümeyen için ılık. Uyku, yorgun kişi için nimettir. Yorgun değilsen gereksiz bir dinlenme hali.. Hasret, özleyen için, seven için zordur. Özlemiyorsan, sevmiyorsan birini hasret yoktur sana. Boş mesafeler vardır, sevince her metresine sövmek istediğin. Karşındaki, sen onu sevince güzeldir. Sevmiyorsan garabet.. Kitap, okumayı seven için keşfedilmemiş bir gezegende tura çıkmak gibidir. Okumayı sevmeyen içinse bir gezegene terk edilmek..
Her eylemin, duygunun ve düşüncenin anlamları farklıdır, yaşayan kişiye göre değişir. Hayat, yaşamayı seviyorsan zevklidir. Yaşamak istemiyorsan işkence.. Tam tersi de geçerlidir. Yaşamayı işkence olarak görürsen hayatı sevemezsin. Zevk almaya çalışırsan seversin. Okumayı bir şeyleri keşfetmek olarak görürsen keyifli bir eylem olur senin için, aksi halde boş iştir. Hasreti hissediyorsan damarlarında, özlüyorsundur. Seviyorsundur.. Hissetmiyorsan boştur yüreğin.
Eylemler ve duygular.. Karşılıklı bir etkileşim hali. Determinist bir diyalektik, ilk nedenin bilinmediği. Geist'ın kendini bulma çabası, tezden antiteze evrilen. Kendimi bulma çabam, zamanın akışında kaybolmadan..
Rüzgar mı ılık bana, ben mi serinim ona? Özlüyor muyum onu, özlesin mi istiyorum? Onu mu seviyorum, bana olan ilgisini mi?
Seviyor muyum yaşamayı yoksa mecburiyet mi? Gülebiliyor muyum içten, yoksa sahteliğimin dahi farkına varamayacak kadar yabancı mıyım kendime? Mutlu muyum? Acılarımı böyle mi gizliyorum? Kahveyi mi seviyorum uykusuzluğu mu? Derslerimi mi seviyorum, yüksek not almayı mı? Geleceğim.. şekillendiriyor muyum? İzinden mi gidiyorum kader ipliğinin? Bu kitap yeni bir gezegen mi benim için, yoksa ben mi yeni bir gezginim ona?
Ellerim.. neyin yorgunluğu bu böyle? Kendi olma çabası mı, kendini bulma çabası mı? Gözlerim.. Ben miyim bu gördüğüm yansıma? Neyin yorgunluğu bu göz altları? Yaşamanın mı yaşamaya çalışmanın mı? Niye çökük omuzlarım? Boyun mu eğmişim despotizme? Direnmekten mi halliceyim? Uykum mu var acaba, yorgun muyum yoksa? Belki her ikisi, belki de hiçbiri. Kim bilir? Yaşamadan hiç kimse. Neyim? Kimim? Ben.. kendim miyim? Kendimde miyim?
"Seviyor muyum yaşamayı yoksa mecburiyet mi? Gülebiliyor muyum içten, yoksa sahteliğimin dahi farkına varamayacak kadar yabancı mıyım kendime?"
YanıtlaSilokuduğum an aklıma kazındı bu cümle :) emeğinize kaleminize sağlık..
Teşekkür ederim :)
SilTaş getirdim sana eski bir zamandan,
YanıtlaSilPerdaha çektim, öyle getirdim
Barajdan ve sıcaktan ve tılsımdan geçirdim
Bugüne sektirdim ki içimdeki kısrağa katıl
Bir çanak dolu buz vardı elimde
Bıraktım çağladı, eridi, taştı bu
Güneşin altında
Eski bir zamandan kalktım geldim
Güneşin altında yeni bir şey,
Königsbergden topladığım yıldız
"İçerimdeki ahlak yasası"
Binlerce peygamberin şiir külliyatı
Hepsinden geçtim de geldim
Işıklı gramafonlar senfonisi dinledim
Çünkü
Çünkü demek sıkıcı
Kıştan geçtim de geldim, yaz
Tanrı, evren ve pan
Şiirleriniz yorumlarımda harcanıyor sanki :)
YanıtlaSilHer şey bağlamında güzel, bunların da yeri burasıymış demek ki :) umarim sizi sıkmamışımdır. Her şey gönlünüzce olsun
YanıtlaSilOkumaktan zevk alıyorum, teşekkürler :)
Sil